Türkiye Büyük Millet Meclisi

 (TBMM), 23 Nisan 1920'de Osmanlı Devleti'nin İtilaf Devletleri'nce işgaline direniş göstermek üzere Türk milletinin ortaya koyduğu irade ile kurulan, asli görevi yürütmeyi denetlemek olan ve yasama erkini kullanan Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasal devlet organıdır. "Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir" ilkesi Türkiye Büyük Millet Meclisinin varoluşunun temel dayanağını oluşturur.

Halihazırda tali kurucu iktidar olan TBMM, diğer anayasal devlet organlarından üstün değildir. Yasama yetkisi, yasa veya kanun yapma yetkisidir. Yasalar anayasaya aykırı olamaz. TBMM'nin anayasada da değişiklik yapma yetkisi bulunsa da bu yetki de Anayasa'nın Başlangıç bölümünde yer alan anlayışla ve anayasal bütünlüğe uygun olarak hareket etme ve ancak bu çerçeve içerisinde Anayasa'da değişiklik yapabilme ile sınırlıdır ve bu çerçevede meşruiyet kazanır.

Anayasa'nın 6. maddesinde yer alan “Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasa’dan almayan bir Devlet yetkisini kullanamaz.” ifadesiyle yasama organı olan TBMM'nin, kendisinin yasal dayanağı olan anayasanın bütününü veya temel ilkelerini reddederek yeni bir anayasa yapma yetkisi yoktur.

Anayasaya bağlılık yemini eden milletvekili veya partilerin bu girişimlerde bulunması, yetki aşımı ve yetki gaspı girişimi yönünden suç olan bu durum, milletvekilliklerinin meşrutiyetini sorgulanır hale getirir ve cebir kullanarak anayasayı değiştirmeye teşebbüsten yargılanma durumu ortaya çıkabilir. Yasa ve anayasa değişikliklerinin halka ait egemenlik haklarını da koruyan bir toplumsal sözleşme olan anayasaya aykırı olup olmadığı Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenir.

Millete ait egemenlik yetkilerinin kuvvetler ayrılığı prensibi ile verilmesinin, kuvvetler ayrımının, devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir iş bölümü ve iş birliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu anlamına geldiği Anayasa'nın başlangıç bölümünde belirtilmiştir.

Anayasanın 108. maddesine göre, yasama yetkisi Türk milleti adına Türkiye Büyük Millet Milletvekili genel seçimleri, beş yılda bir, serbest, eşit, tek dereceli, genel oy esaslarına göre, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır. Seçilen milletvekili adayları, anayasaya bağlı kalacağına dair Türk milleti önünde namusu ve şerefi üzerine yemin ederek 5 yıllığına TBMM üyeliği (milletvekilliği) hakkı kazanırlar. TBMM üyeleri (milletvekilleri), yasama dokunulmazlığına sahiptir.

Tarihçe

Türk siyasi tarihinde parlamento

Türk siyasi tarihinde ilk parlamento Osmanlı döneminde İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda yapılan törenle 19 Mart 1877'de açıldı. Bu meclis Kanuni Esasi'ye göre "Meclis-i umumi" olarak adlandırılmıştı. "Ayan meclisi" ve "Meclis-i Mebusan" olmak üzere iki kısımdan oluşan bu meclis, ilk oturumunu 20 Mart 1877 tarihinde Sultanahmet'teki İstanbul Üniversitesi binasında yaptı. Kısa süren bu meclis 93 Harbi nedeniyle dağıldı. Daha sonra yapılan ikinci genel seçimlerin ardından 18 Aralık 1877'de yeniden açılan meclis, Kanuni Esasi'nin verdiği yetkiyle padişah II. Abdülhamid tarafından 14 Şubat 1878'de kapandı.

1908'de bir seçim kanunu dikkate alınarak ilk seçim yapıldı. Seçme yaşı 25, seçilme yaşı 30 olan bu seçimlerde vergi ödeyenler oy kullanabiliyordu. 17 Aralık 1908'de yeniden açılan meclis, İstanbul'un işgali'ne kadar açık kaldı. Üç yıl sonra ise İstanbul'da ilk kez bir ara seçim yapıldı. Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'ndan yenilgiyle çıkmasından sonra bu meclis Mondros Ateşkes Anlaşması sonrasında İstanbul'un işgali nedeniyle 11 Nisan 1920'de resmen kapandı.

TBMM'nin kurulması

Mustafa Kemal Atatürk önceden beri Meclis-i Mebusan'ın İstanbul'da değil, Anadolu'da toplanmasını istemekteydi. İşgal altındaki İstanbul'da meclisin tehlikede olduğunu savunuyordu. Atatürk'ün bu düşüncesine karşın Heyet-i Temsiliye'nin yaptığı toplantılarda meclisin İstanbul'da toplanması fikri ağır bastı. Meclis-i Mebusan üyelerini belirlemek için Ali Rıza Paşa hükûmeti döneminde seçimler yapıldı. Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti üyeleri seçimlerde başarılı oldu.

Heyet-i Temsiliye, seçilen milletvekillerinin Meclis-i Mebusanda "Müdafaa-i Hukuk" adında bir grup oluşturmasını istemekteydi. Buna karşın Meclis-i Mebusanda böyle bir grup kurulamadı. Ancak heyet, yeniden açılan Osmanlı Mebusan Meclisine üye olarak İstanbul'a gidecek olan mebuslarla görüşmeler yapmıştı. Heyet-i Temsiliye, hazırladıkları Mîsâk-ı Millî’nin Mebusan Meclisinde kabul edilmesini sağladı.

Heyet-i Temsiliye'nin başkanı olan Mustafa Kemal Atatürk, kendisinin Meclis-i Mebusanın başkanı seçilmesini ve Anadolu'da süren hareketin yasal olarak tanınmasını istiyordu. Ancak 18 Mart 1920'de İngiliz işgal kuvvetleri Meclis-i Mebusandaki Heyeti Temsiliye milletvekillerini tutukladı ve sürgüne gönderdi. Bu tutuklamalardan sonra 18 Mart 1920'de Meclis-i Mebusan kapandı.

Mustafa Kemal Atatürk, bunun üzerine Heyet-i Temsiliye'yi temsilen meclisi Ankara'da toplanmaya çağırdı ve 21 Nisan 1920 tarihinde yayınladığı bir bildiri ile meclisin 23 Nisan 1920 tarihinde toplanacağını duyurdu. 23 Nisan Cuma günü Hacı Bayram Camii'nde kılınan Cuma namazının ardından dualar ile meclis açıldı. Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti ve Meclis-i Mebûsan üyelerinden oluşan 324 milletvekili ile kurulan meclis, zorluklar nedeniyle 115 milletvekili ile açıldı. Mustafa Kemal Paşa, seçimle ilgili yayınladığı ilk tebliğde "Meclis-i Müessisan / Kurucular Meclisi" önerisinde bulundu, farklı fikirlerden sonra ise aynı gün gerçekleşen toplantıda meclis adının "Türkiye Büyük Millet Meclisi" olmasına karar verildi.

23 Nisan 1920 tarihinde, parlamento geleneklerine göre, en yaşlı üye olan Sinop Milletvekili Şerif Bey (d. 1845), Başkanlık kürsüsüne çıktı ve konuşma yaparak Meclis'in ilk toplantısını açtı:

Bu açış konuşmasında, millî egemenliğe dayalı yeni Türk parlamentosunun adı da "Büyük Millet Meclisi" olarak konulmuştu. Bu ad herkesçe benimsendi. Daha sonra Atatürk'ün tüm konuşmalarında yer aldığı şekliyle ve ilk kez 8 Şubat 1921 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesinde de yazılı olarak, "Türkiye Büyük Millet Meclisi" (TBMM) adı kalıcılık kazandı.

TBMM, 24 Nisan 1920 tarihinde yaptığı ikinci toplantısında Mustafa Kemal Atatürk'ü meclis başkanlığına seçti. Mustafa Kemal Atatürk, kendi öncülüğünde kurulan TBMM'nin başkanlığını Cumhurbaşkanı seçildiği gün olan 29 Ekim 1923 tarihine kadar sürdürdü.

1923-1946

Cumhuriyet döneminde çok partili siyasetin ilk denemesi, Mustafa Kemal'in isteği üzerine 1924 yılında birkaç ay sonra kapatılan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kurulmasıyla yapıldı. 6 yıllık tek parti iktidarının ardından, 1930 yılında yine Mustafa Kemal'in isteği üzerine Ali Fethi Okyar tarafından Serbest Fırka'nın kuruldu ancak parti, ülkenin doğusundaki isyanlar nedeniyle 17 Kasım 1930 tarihinde kapatıldı. 1945 yılına kadar çok partili demokrasiye geçiş için başka bir denemede bulunulmadı.

1946-1960

Cumhuriyet tarihinin ilk çok partili seçimi 1946 yılında yapılmış (bugün hâlâ tartışmalı) ve iktidardaki CHP 397 milletvekili, muhalefetteki Demokrat Parti ise 61 milletvekili kazanmıştır. Seçim Kanunu'nda yapılan değişiklik ile 1950 seçimleri gizli oy ve açık tasnif ile gerçekleştirilmiş ve bu sistem ile yapılan ilk seçimi Demokrat Parti 416 milletvekilliği ile kazanmıştır. Ana muhalefete düşen CHP 69 ve Millet Partisi ise 1 milletvekilliği kazandı.

Kore Savaşı'na asker gönderilirken gerekli tezkere ise TBMM'den geçirilmemiştir.

27 Mayıs Darbesi'nden sonra Cumhuriyet Senatosu ile birlikte çift meclisli sisteme geçilmiş ve 12 Eylül 1980 Darbesi'ne kadar bu sistem kullanılmıştır.

1960-1980

27 Mayıs 1960 Darbesi sonrasında Başbakan Adnan Menderes, Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve meclisin diğer üyeleri tutuklandı. 1961 Anayasasıyla oluşturulan Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin iki alt meclisi idi. Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu başkanları, kendi meclislerince üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ve gizli oy ile ikişer yıl için seçilirler; ilk iki oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, salt çoğunlukla yetinilirdi. Meclis başkanlıkları için meclisteki siyasi parti grupları aday gösteremezlerdi.

1980-2018

12 Eylül 1980 Darbesi sonrası yapılan 1982 Anayasasıyla her iki meclis de kaldırılarak tek meclisli sisteme geri dönülmüştür.

2018-günümüz

2017 anayasa değişikliği referandumundan sonra, yeni TBMM'nin ilk genel seçimi, 24 Haziran 2018 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi altında yapıldı.
Milletvekili sayısı 550'den 600'e çıkarıldı.

TBMM'nin yapısı

Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün Milleti temsil ederler. Göreve başlarken aşağıdaki şekilde ant içerler:

Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim.

Her 5 yılda bir yapılması öngörülen genel seçimler ile her ilden yasalarda belirtilen miktarda üye Yüksek Seçim Kurulu kararı ile mazbata alarak Meclis üyeliğine hak kazanırlar.

Karar Yeter sayı
Cumhurbaşkanının Yüce Divana sevki 400
Anayasa değişikliği kabulü
Cumhurbaşkanı soruşturması kabulü 360
Genel / özel af ilanı
Seçimleri yenileme
Halkoyuna tabi anayasa değişikliği kabulü
Cumhurbaşkanını soruşturma teklifi 301
Milletvekilliği düşürme
Anayasa değişikliği 200
Olağanüstü toplantı
Anayasa Mahkemesi iptal davası 120
Genel görüşme ve meclis araştırması teklifi 20
Siyasi parti grubu oluşturma

Meclis başkanı

Her yeni yasama döneminde Başkanlık seçimi yapılıncaya değin en yaşlı üye Başkan, en yaşlı ikinci üye Başkanvekilliği yapar. Bir yasama döneminde 2 defa başkanlık seçimi yapılır. İlkinde 2 yıl, ikincisinde seçim döneminin bitimine kadar görev yapar

Başkanlık Divanı

Bir Başkan, dört Başkanvekili, yedi kâtip üye ve üç idare amirinden kurulur. Siyasi partiler sahip oldukları milletvekili sayısı oranında Başkanlık Divanı'nda temsil edilir.

Anayasa'ya göre 94. maddesine göre "Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanı meclis üyeleri arasından seçilen Meclis Başkanı, Başkanvekilleri, katip üyeler ve İdare Amirleri'nden oluşur. Başkanlık Divanı, meclisteki siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında divana katılmalarını sağlayacak şekilde kurulur. Siyasi parti grupları başkanlık için aday gösteremezler. Türkiye Büyük Millet Meclisinin başkanlık divanı için, bir yasama döneminde iki seçim yapılır. İlk seçilenlerin görev süresi iki, ikinci devre seçilenlerin görev süresi üç yıldır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanı, Başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasi partinin veya parti grubunun Meclis içinde ve dışındaki faaliyetlerine; görevlerinin gereği olan haller dışında, Meclis tartışmalarına katılamazlar; Başkan ve oturumu yöneten Başkanvekili oy kullanamazlar."

Bu hükümler Meclis Başkanı'nın ve Başkanlık Divanı'nın tarafsızlığını sağlama amacı gütmektedir.